blow ne demek?
İngilizce bir kelime olan “blow” Türkçe’de;
Fiil olarak kullanıldığında; “esmek, körüklemek, üflemek, uçurmak, yelpazelemek; çalmak, soluk soluğa kalmak, solumak; su fışkırtmak (balina), fışkırmak, patlamak; atmak (sigorta); çarçur etmek (Argo), kaçırmak (fırsat), kaçmak; çiçek açmak, çiçeklenmek; küfretmek, kahretmek“,
İsim olarak kullanıldığında; “esinti, rüzgâr, üfleme; çalma, övünme, yüksekten atma; yumruk, darbe, hamle; şanssızlık, felâket, şok” anlamına gelmektedir.
Blow kelimesinin diğer dillerdeki anlamlarına http://nedir.dictionarist.com/blow bağlantısından ulaşabilirsiniz.
blow kelimesi ile bağlı ifadeler
blow a kiss: f. öpücük göndermek
blow a raspberry: yuhalamak, yuh çekmek
blow about: savurmak
blow away: uçurmak, sürüklemek
blow away the cobwebs: zindeleşmek, pasını atmak
blow by blow: harfi harfine
blow down: f. yıkmak
blow dry: f. fön çekmek, saç kurutma makinesi ile kurutmak
blow dryer: i. fön makinesi, saç kurutma makinesi
blow fly: sinek
blow great guns: fırtına kopmak
blow hard: övün
blow in: f. aniden gelmek, damlamak, çıkagelmek, içeri doldurmak (rüzgâr)
blow it: ünl. kahretsin, lanet olsun
blow it!: ünl. kahretsin!, lanet olsun!
blow like a grampus: burnundan solumak, oflayıp puflamak
blow off: uçur
blow one’s mind: id. esrarla kafa bulmak, kafayı yedirtmek, deli etmek
blow one’s nose: f. hınkırmak, sümkürmek
blow one’s stack: id. öfkelenmek, sinirlenmek, tepesi atmak